14 Nisan 2007

Mutfakta

Geçen gün küçük hanım iş üstündeyken basılıp flaşlar patlamaya başlayınca şaşırdı kaldı. İlginin üzerinde toplandığına sevinsin mi yoksa daha henüz tertemiz bulaşıkları karıştıramadığına mı yansın bilemedi. Üstelik biri annesi olmak üzere iki kadın farklı açılardan gülerek durmadan resmini çekiyorlardı. Sonunda o da bir çok ünlünün basın! karşısında yaptığı gibi çareyi sıkılarak gitmekte buldu. Ama heyhat, sonuçta bu eylem için bile onlardan yardım istemek zorunda kaldı. Yılmadı, özgürce karıştırdığı anlarda gelecekti biliyordu.

12 Nisan 2007

Defne'nin Kullandıkları, Annenin Memnun Kaldıkları

Defne Ve Çınarın annesi Sevgili Vildan bizi bu oyun için çok önce sobeledi ama ben ancak fırsat bulup toparlayabildim. Bu sabah elimde makinamla dolaşırken ilk gözüme takılanlar bunlar oldu;

Oyuncak sepetimiz hınca hınç dolu. Ikea'dan almıştım çok memnunum hiç bir yerinde deformasyon olmadı hem de o kadar yük taşımasına günde on kere dolup boşaltılmasına rağmen. Üstelikte çok şirin değil mi?

Defne şu yandaki şirin banyo botunu alana kadar banyo yapmaktan tam anlamıyla nefret ederdi. Onun banyo zamanları hem yorucu hem de istenmeyen eylemlerdi bizim ev de. Çeşitli çareler düşünürken buldum bu botu. Daha ilk deneme de bile farkını gösterdi. Şimdi küçük kuzu bir balık gibi yıkanıyor bunun içinde şaka maka suyu da sever oldu.
Bu davul ve bebek ise Defne'nin favorileri. Çağrı yengesinin hediyesi bu bebekle daha 1 aylıktan beri çok ilgiliydi zaten. Annem bu bebekle onun gaz sancılarını savuşturmayı biliyordu. Şimdi de kollarına alıyor ve uyutuyor müzik eşliğinde.
Davulu ise babaannesi İzmirden getirdi. Aman aman gerçekten de pek beğendi bizim bıdık.

Söz madem müzikli aletlere geldi henüz taze taze bu sabah çekilen fotoğrafıda paylaşayım. Şu müzikli en sevdiği diğer piyonaların resmini alayım dedim sadece ama sürekli onlarla oynadığı için onsuz bir kare yakalamak mümkün olmadı. Gördüğünüz Defne'nin sabah kahvaltı klasiği. Her sabah kendi müzikleri eşliğinde karnını doyuruyor. Bu sabah kakaolu kekle yapılmış bir kahvaltı yiyiyordu da o yüzden ağzı burnu fena batık.

Kullanıpta memnun olunanlardan bahsedilirde bu bebek arabası atlanır mı? Zavallıcık, sadece Defnoş'un tombul gövdesini taşımakla kalmıyor arada Ezgi'yi de misafir ediyor, çoğu zamanda ağır işlere koşulan atlar gibi bizim tüm market ve alışveriş yükümüzü altındaki o kocamannnn sepetiyle taşıyor. Gerçekten de marketlere Defne ile gitmeyi tercih ediyorum sırf şu sepet yüzünden. Tek dezavantajı bagajda çok yer kapılıyor olması. İhtiyacınız varsa gerçekten tavsiye ederim modeli de: Chicco Ct 0.2 bebek aracbası.

İşte bu tulumlar da gözümkapalı herkese tavsiye edeceğim bebek eşyaları arasında. Ezgi'de de çok kullandım Defne de hala kullanıyorum. Bir kere pamuklu ve çok güzel, kolay yıpranmıyor. Üçlü pakette satılıyor Mothercare markası ve normalde pahalı gibi gelse de üçlü olduğu ve fiyat / fayda analizi yapıldığında hiçte bir para değil. Hele ki indirimi yakaladıysanız hemen atın kenara bir kaç paket derim. Bakın ben öyle yaptım. Sonraki aylar için bile hazır. Bir de buradaki indirimde o kadar ama o kadar ucuza aldım ki(12 YTL ye denk geliyor). İçinde aynen teletubie gibi oluyor çok şirin.

Ve son olarakta bu Tommy'nin müzikli uyku ışığından bahsetmek istiyorum. Gerçi uzun süredir kullanmıyoruz ama yazın yazlıkta hem onu hem de Defneyi uyutmak için çok kullandım. Müziğini de, resimlerini de şahsım adına çok beğeniyorum ve ben de rahatlıkla uykuya dalabiliyorum. Eğer böyle bir şey edinmeyi düşünürseniz benden size tavsiye.



Konu madem açıldı çok yarar gördüğüm bir iki şeyden de bahsedeceğim. Birincisi Tefal soğuk buhar makinamız. Ezgi de çok kullandık ama buraya gelirken yanımızda getiremedik ve eksikliğini çok hissettik. Çocukların burnu tıkandığında nasılda aradık makinemizi.
İkincisi ise hani şu reklamlarda hep gördüğünüz Magic Bullet. Farklı boylardaki kabıyla hala öyle çok işimize yarıyor ki. Özellikle minik olan kabı tam Defnoş'un kahvaltısına göre hazırlanmış. Bundan başka mutfakta her şey için kullanıyorum. Bu bize Ayşin annenin armağanı, bir kez daha teşekkürler Ayşin Anne.
Neredeyse oyunu bir başkasına devretmeyi unutuyordum. İpekçim hadi sen de Mimi için oyna bakalım bu oyunu ve Sevgili Ceylin'nin annesi Senem'i de cagırıyorum oyuna.

08 Nisan 2007

Kuzu Artık Yürüyor

Doğum gününün üzerinden bir aydan fazla zaman geçti ama ben bir türlü küçük kuzu ile ilgili gelişmeleri aktaramadım.
Öncelikle Defnoşcuk hastalandı. Uzun süren ve ne yaptıysak açılmayan burun tıkanıklığından sonra nihayet bir gece kulağının ağrıdığını ifade etmesiyle soluğu doktorda aldık ve orta kulak iltihabı teşhisiyle antibiyotiğimizle eve döndük. 1 hafta antibiyotik ve diğer ilaçları kullandıktan sonra büyük oranda düzelme oldu. Sürekli serum fizyolojikle burnunu temizledik ve bu işte hiç zorlanmadık. Bizim cadı tam da ablası gibi burnuna serum fizyolojik sıkılmasından büyük keyif alıyor. Hemen burnunu öne doğru uzatıp sıkmamız için bize yardım ediyor. Yetmiyor eline alıyor kendi yapmaya çalışıyor. Bu hali gerçekten görülmeye değer bir manzara. İlginç bir şekilde Ezgi de çok sever bu işlemi, hep daha fazla sıkmamı ister. Şahsen benim hiç hoşlanmadığım bir şey. Kendime asla yapmadım (ama denedim oradan biliyorum) ve sanırım da yapmam.

Evet iyileştik derken geçen haftalarda geceleri özellikle de sabaha karşı öksürmeleri ve eğer kazara yakın bir saatte süt içtiyse kusmaları başladı. Ama gündüz gayet iyi ve neşeli. 1 haftaya yakın devam eden bu durum sonucunda boğazlarında bir sorun olabileceği düşüncesiyle yeniden doktor ve bingo! Üst solunum yolu enfeksiyonu ve yeniden antibiyotik bizim evimize misafir oldular. Şimdi kuzucuk antibiyotiğine devam ediyor umarım en azından yakın bir zamanda yeniden kullanmak zorunda kalmaz. Ama bir iki gündür Ezgide de yeniden öksürük başladı, ikisi birden tamamen kurtulamazsa bu hastalıklar evden çıkıp gidemiyor malesef.
Ama biz deki asıl büyük haber Defne'nin artık tam anlamıyla yürüyor olması. Doğum gününden beri ellerini bırakıp bize doğru adımlar atıyor ve bundan da çok fazla hoşlanıyordu. Her geçen gün bu konuda biraz daha ilerledi ve nihayetinde son bir haftadır evin içinde son hızla koşar oldu. Yani dediğim gibi yürümeyi de geçti koşturuyor. Sanırım bu kadar hızlanmasında pay sahibi olanlardan biri Ezgi ile 1 haftadır bizde misafir olan Ezgi'nin Türkiyeden arkadaşı Ege'nin evin içinde onunla oyunlar oynamaları. Bu iki küçük canavar Defno'nun oyuncağını alıp odadan odaya kaçıyorlar, minik hatunda onları yakalamak için tam gaz evin içinde koşturuyor. Ara ara dengesini kaybetmiyor değil ama bu onu hiç bir zaman durdurmuyor. Eller önde bacaklar açık küçük teletubi evin içinde keşifte.